CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık: Devlet tarikat ve terör örgütleriyle işbirliği yapmaz
CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü sorumluluğundaki çocukların bir dernek tarafından kampa götürüldüğü iddialarına ilişkin; “Devlet, işbirliği yapacağı kuruluşların mezhep, terör örgütü vb. bağlantılı olup olmadığına özel bir özen gösterir. Her dernek, vakıf vb. oluşum, devletin asli görevlerinde paydaş olarak değerlendirilemez. bir sivil toplum kuruluşu kapsamında değerlendirilmektedir.”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü sorumluluğundaki çocukların bir dernek tarafından kampa götürülmesi tezlerine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Karabıyık yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Anayasamızın 41. maddesi, çocukları koruma ve bunun için gerekli tedbirleri alma görevini devlete vermektedir. Anayasamızın 61. maddesi, devletin ‘korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alacağı’ .’ Çalışmada yer alan sosyal hizmetlere ilişkin faaliyetler, Devletin gözetim ve denetimi altında, sivil toplum kuruluşlarının ve halkın gönüllü katkı ve katılımıyla bütüncül bir şekilde yürütülmektedir.
Görüldüğü gibi özellikle Anayasa ve yasalar açısından çocukların korunmasında birinci derecede görev devlete düşmektedir. Devlet, işbirliği yapacağı örgütlerin ‘kamu yararı’ için çalışıp çalışmadığına, tarikat, terör örgütü vb. yapılara bağlı olup olmadığına özel bir özen gösterir. Her dernek, vakıf vb. kuruluşlar sivil toplum kuruluşları kapsamında değerlendirilerek devletin asli görevlerine ortak yapılamaz.
Çevreme Duyarlıyım Değerlerimin Arkasındayım (ÇEDES) projesi kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı’nda gördüğümüz durumun aynısını Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda da görüyoruz. Bakanlık çeşitli protokollerle görevlerini sözde sivil toplum kuruluşlarına bırakıyor. Bunun en güncel örneği İstanbul Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü sorumluluğundaki çocukların Memnun Yuva Derneği’nin düzenlediği kampa götürülmesidir.
Kamuoyundaki bilgilerden de anlaşılacağı üzere Güzel Yuva Derneği’nin düzenlemeye ilişkin programı 3-11 Ağustos tarihlerinde sonlandırarak çocukları ailelerine teslim ettiği anlaşıldı. Ancak ilgili Bakanlığın bu etik dışı faaliyet nedeniyle soruşturma başlattığı veya açacağı henüz kamuoyuna açıklanmadı.
“RÜZGÂRLA BÜKÜLMEK”
Son olay, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın anayasa ve kanunların kendisine verdiği vazgeçilmez asli görevleri devleti güçsüz kılacak şekilde ‘paralel yapılara’ terk ettiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. İyi bilinmelidir ki, bu örgütlerin hiçbirinin sonradan belirlenmiş ajandaları yoktur ve her biri sosyal hayatın her alanında kendi ideolojik ve kültürel programlarına uygun olarak gündemlerini yürütürler.
Bu tür örgütlerin temelde devleti dolaştırma stratejisi doğrultusunda faaliyetlerini yürüttüğü, kriz durumlarında ise rüzgara sırtını dönme taktiği uyguladığı ülkemizdeki ve dünyadaki örneklerinden bilinmektedir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2 Ağustos 2023 Çarşamba günü yaptığı yazılı açıklama, yukarıda söylediklerimizin tam bir itirafıdır. Bu yapıların devlete değil, devlet adına devlete sızdığı açıktır. Bakanlığı, imzalanan protokollerle birlikte işbirliği protokolü imzaladığı kurumlara ne kadar kamu kaynağı aktardığını ve kamu imkanlarından yararlandığını açıklamaya davet ediyorum.